top of page

Erdoğan, meydanlara indi!

  • Writer: Emin Varol
    Emin Varol
  • Jun 5
  • 4 min read


Beni tanıyanlar ve okurlarım bilir.


İlgi alanım, Parlamento ve siyasi kulislerdir. Gazetecilik hayatımın büyük bir bölümü Meclis kulislerinde geçmiştir. Brüksel’de çalıştığım yıllarda da Avrupa Parlamentosu’nda çalıştım.


42 yıl önce, Parlamento Muhabirleri Derneği üyesi oldum.


Tarihi bir gündü.


12 Eylül 1980 askeri darbesinden 3 yıl sonra, Milletvekili Genel Seçimlerine izin verilmiş, Turgut Özal liderliğindeki Anavatan Partisi (ANAP) 6 Kasım 1983 seçimlerinde tek başına iktidar gelmişti.


Başbakan Turgut Özal, ilk grup toplantısını yapmak üzere Meclis’e gelmişti. ANAP’ın kuruluş ve iktidar geliş sürecini izleyen ben dahil birkaç Gazeteci arkadaşımla birlikte TBMM’ye gelmiştik.


Turgut Beyle birlikte Meclis kulisine girdiğimiz anda, güvenlik görevlileri etrafımızı çevirdi. Meclis çatısı altında ”Parlamento Muhabirleri Derneği’ne (PMD) üye olmadan görev yapamayacağımızı” söylediler.


Talimatı, PMD Başkanı Rahmetli, Gazeteci Rafet Genç vermişti.


Rafet Ağabeyin huzuruna çıkarıldık ve derneğe üye olduktan sonra Parlamento’da çalışmaya başlayabildik. O tarihten bu yana, kulislerde yaşananları, kulislerde konuşulanları takip ederim.

CHP ve AKP gruplarını ise hiç kaçırmam.




AKP grupları oldukça renkli geçer




İktidar ve Ana Muhalefet Partisi grup toplantıları arasında, hazırlık ve lider sunuşları arasında çok fark vardır.


AKP grup salonunun beyaz duvarları, muhalefeti eleştiren, video gösterimleri için perde olarak kullanılır.


CHP lideri Özgür Özel, bu duvarların daimi konuğudur.


Özel’in yaptığı “gaflar”, “dil sürçmeleri”, ve “komiklikler” bu duvarlarda gösterilir. Milletvekilleri ve balkonlardaki partililerin Özel’e, kahkahalarla gülmeleri organize eder. Hükümetin icraatlarının “abartılı” şeklide anlatıldığı videolara da Özgür Özel’in görüntüleri eklenir.


Erdoğan’ı, yabancı liderlerle birlikte “dünya lideri” olarak gösteren videoların arasına da Özgür Özel yerleştirilir. Böylece “iki lider arasındaki fark” sergilenmeye çalışılır.


Bu videolarla grup salonunun havası değişir. Pembe tabloların paylaşıldığı, bir an olsun dışardaki sıkıntıları unutan partililer, gülen yüzlerle grup salonundan ayrılırlar…


AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın gruba gelişi de farklıdır…


Erdoğan, Meclis’in önünde arabasından indiği andan itibaren kalabalıklarla karşılanır ve uğurlanır. Milletvekilleri ve partililer el sıkışabilmek için sıraya girer. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, işlerinin yoğun olmasına rağmen Erdoğan hiç acele etmez. Ağır adımlarla, uzun boyuyla herkesi yukarıdan süzerek ilerler. Yürürken, fotoğraf çektirir, partililerin taleplerini dinler.


Ankara dışından gelenleri selamlar, hal-hatır sorar.


Bu organizasyon yaklaşık yarım saat sürer.


Erdoğan partilileri, gruptan sonra Meclis’in önünde hatıra fotoğrafları çektirdikten sonra memleketlerine uğurlar. Şeref kapısı önünde memleketlerine göre ayrılan partililerin arasına giren Erdoğan, fotoğraf çektirdikten sonra yine kalabalıklarla Meclis’ten uğurlanır.



Doğal olarak Erdoğan’lı fotoğraflar, Türkiye’nin her yerine dağılır, duvarlara asılır…


23 yıldır bu böyledir.


**** 


CHP liderleri, jet hızıyla gelir gider




CHP Gruplarına gelince;


CHP grup toplantıları, Salı günleri saat 13.30’da başlar. Genel Başkan’ın konuşması bazen

10-15 dakika gecikir. Bu gecikmenin nedeni yine Erdoğan’dır. Çok sık olmasa da “CHP Genel Başkanı izlenmesin” diye, aynı saatte bir canlı yayına çıkar. Bütün televizyonlar ona bağlandığı için CHP, Erdoğan’ın konuşmasının bitmesini beklemek zorunda kalır.


CHP Genel Başkanları grup günleri Meclis’e erken gelir. 2. kattaki odasında grup konuşması üzerinde kurmayları ile çalışır. Grup saatinde ise birkaç başkanvekili ile birlikte hızlı adımlarla grup salonuna gelir.


Konuşmasını tamamladıktan sonra da yine aynı hızla, odasına çıkar. Özgür Özel de aynı Kemal Bey gibi koşar adımlarla gruba gelir ve gruptan odasına ayrılır.


Bu bölümü özellikle yazdım…


Çünkü, bütün telkinlere rağmen CHP Genel Başkanları, Erdoğan gibi kalabalıklarla gelmez, “ağır hareket” etmez, kimsenin elini sıkmaz, yanındakilerle konuşmadığı anlarda, kendisine sevgi gösterisi yapanları, eliyle-başıyla selamlayarak asansöre ulaşır…




Kemal bey, video, film ve karikatür gibi görseller kullanmadı




Kemal Kılıçdaroğlu Erdoğan’ın aksine, CHP’nin grup toplantılarında hiçbir görsel kullanmamış, AKP ve Erdoğan’ı eleştiren “videolar” da hazırlatmamış. İnsanların aklında kalacak, güldürecek videolu propaganda yöntemini tüm ısrarlara rağmen benimsememiştir.


2023 genel seçimleri ile mahalli seçimlerinde de AKP ve Erdoğan’ın eleştirildiği, akılda kalıcı video, film, karikatür gibi görseller kullanılmamış, buna karşılık AKP, kendisini ve ana muhalefet partisini terör örgütü ile ilişkilendiren kurgu dolu görüntülerle propaganda yapmıştı.




Kemal beyin kapısında ağlayanları gördüm



Kemal bey yine Erdoğan’ın aksine, gruba katılan partililerle, makam odasında kısa sürelerle görüşmeye çalıştı. Odada fotoğraf çektirmeyi tercih etti.


Kapısı önünde kargaşa yaşandı. Sekreterler ve görevliler iyi organize olamadı. Polislerle partililer karşı karşıya geldi. Yüzlerce kilometre uzaklıktan gelen partililerden Kılıçdaroğlu ile görüşemeden ağlayarak memleketlerine dönen partilileri gördüm.




Ahtapot ve ötesi…




Özgür Özel de Kemal Bey gibi grup salonuna kalabalıklarla değil, grup başkanvekillerinin arasında hızlı adımlarla gelip dönmeye devam ediyor. Yani, gruba kalabalıklarla değil, birkaç milletvekili ile gelmeyi tercih ediyor.


Ancak hakkını vermek lazım.


Özgür Özel’le birlikte CHP’nin grup organizasyonunda önemli değişiklikler yapıldı. CHP grup toplantıları da renklenmeye başladı.


Yazılanları Prompter cihazından okuyarak konuşan Erdoğan’dan farklı olarak, Özgür Bey de Kılıçdaroğlu gibi grupta doğaçlama konuşuyor. Özel, salondakilerle diyalog kurarak heyecanı yükseltiyor.  Konuşmasının sonunda herkesi ayağa kaldırarak coşkuyu arttıran Özel, attığı etkili sloganlardan sonra gruptan ayrılıyor.


Özgür Bey grup toplantılarında video değil ama çeşitli karikatür görseller  kullanmaya başladı. Ekonomik sıkıntılar ve yolsuzluklarla ilgili rakamların, karton üzerine renkli kalemle yazılmış AKP eleştirilerini “Ahtapot” gibi görsellerle anlatmaya başladı.




Özgür Özel, Meclis’in önünde fotoğraf çektirmeye başladı




CHP’nin yeni Genel Başkanı Özel, artık gruba katılan partililerle daha fazla vakit geçiriyor.


Erdoğan gibi gruba gelen partililerle, Meclis kapısının önünde, gruplar halinde fotoğraf çektirmeye başladı. Şeref kapısı önündeki merdivenlerde, geldikleri illere göre gruplara ayrılmış partililer, Özgür Özel’le birlikte fotoğraf çektirdikten sonra memleketlerine dönüyorlar.


Ancak,

En önemli değişiklik film ve videolarla eleştirilerde yaşandı.


Henüz CHP grubunda kullanılmayan videolu propaganda yöntemi, meydanlarda uygulanmaya başlandı.


Erdoğan’ın, yolsuzluklar için yaptığı “Ahtapot” benzetmesi başına iş açtı. Özgür bey ‘Ahtapot’u sevimli hale getirdi. AKP döneminde yaşanan “sıfırlama” gibi olayları Ahtapotun kollarına asarak Erdoğan’ı eleştirmeye başladı.


Bu görsel grupta çok beğenildi ve ayakta alkışlandı.


Ahtapotun kolları daha sonra videolu propagandaya dönüştü. Meydan toplantıları yerine salonlarda konuştuğu için Özgür Özel’in deyimiyle “salon adamı” Erdoğan, CHP mitinglerinde meydanlara indirildi.


Ahtapotun kolları önce İzmir mitinginde gösterildi. Kalabalık, Erdoğan’ı protesto etti, istifaya çağırdı. Meydanlarda gösterilen videolu propaganda çok beğenildi.


Antalya mitinginde daha da kapsamlı bir video hazırlandı. Halkın unuttuğu, “para sıfırlama”, “Ergenekon”, “balyoz olayları” hatırlatıldı. CHP mitinglerinde, Erdoğan’ın kendi sesinden meydanlarda izletildi.



CHP nihayet, meydan mitingleri ve video yöntemiyle gündemi ele geçirdi, etkili olmaya başladı.


CHP’li belediyelere yapılan baskı ve tutuklama, videolu Erdoğan eleştirileri nedeniyle mi arttı?

Bilmiyorum…

 

Comentarios


© Copyright
Copyright©
bottom of page