top of page

Sayın Bakan, istifa edin adınızı tarihe yazdırın

Writer's picture: Emin VarolEmin Varol


Kar beyazının üzerinde kapkara “dehşet oteli” gibi duruyor. 


Otelden geriye kalan siyah siluet, pencerelerinden sarkan çarşafları ile sonsuza kadar hafızalara kazındı.


Yangın merdiveni olmadığı için, canlarını kurtarmak isteyenlerin sarıldığı beyaz çarşaflar…


Bolu Kartalkaya’da, kartal kayaların üzerindeki “Büyük Kartal Oteli”, 76 kişiye mezar oldu, çocuklarıyla birlikte aileler yok oldu.


Ölü sayının artmasından endişe ediliyor. 


Şimdi bir “sorumlu” arıyoruz.


O, aslında kendisini biliyor. Ama, yalan söyleyerek koltuğunu korumaya çalışıyor…




YIBA Yangını




Tıpkı 46 sene önceki gibi,

Meslek hayatımda unutamayacağım ilk felaketti YIBA Çarşısı Yangını. Gazetecilik ikinci sınıfta okuyor, geceleri de Günaydın Gazetesi’nde staj yapıyordum. 


12 Mayıs 1978 tarihinde saat 18.00’de gazetenin Rüzgarlı Sokak, Agah Efendi Çıkmazındaki bürosuna gece nöbetime yeni gelmiştim.


Birkaç yüz metre ilerde yükselen siyah dumanları gördüm.


YIBA Çarşısı yanıyordu.


Fotoğraf makinemi alıp, yangın yerine geldiğimde henüz itfaiye gelmemişti. 


Yangın, çarşıdaki bir çantacıda çıkmış, binayı sarmıştı. Binadaki meslek okulu öğrencileri yangına derste yakalanmıştı.


Ara katların kapısı kilitli olduğu için dışarıya çıkamayan öğrenciler, çatıya çıkmış, yanmaması için ayaklarını değiştirerek, çatıdan kurtarılmayı bekliyordu. 


Tuvalet ve banyo pencerelerinden çıkan dumanların arasından insanlar yardım çığlığı atıyordu.


Yaklaşık yarım saat sonra yangın yerine bir itfaiye aracı geldi. Çatıdaki çocuklar canlarını kurtarmak için, merdivenin uzandığı tarafa koştu. 


Ancak, itfaiyenin merdiveni, binanın çatısına yaklaşık 5 metre kala bozuldu. 


İtfaiyenin açtığı kurtarma branda bezleri de yırtık çıktı.


Çatıdaki gençler kurtulma ümidiyle, merdiveni tutabilmek için atladı. Ancak, merdivene ulaşamadan düşerek hayatını kaybetti.


Aşağıdakiler, “atlamayın” diye bağırıyordu.


Tam bir rezalet yaşanıyor, insanlar göz göre göre yanıyordu. Çarşının pencerelerinden çarşaf değil ama yanmış cesetler sarkıyordu.


Aileler yangın yerine gelmiş çaresizlik içinde ağlıyordu. Dumanların arasında çocuklarını gören annelerin feryadını unutamam. Çocuklar kravatlarını ve ceketlerini aşağı atıyorlardı.


Kurtulma umuduyla binadan atlayanlar ise maalesef hayatlarını kaybetti.





Gazetecilik bu muydu?




Bir yandan fotoğraf çekiyor, diğer yandan ağlıyordum. Mesleğimin henüz başındaydım. Staj yaptığım için para da vermiyorlardı. Yaşama tutunmaya çalışan, yanan bu insanların fotoğraflarını çekerken, “doğru mu yapıyorum” diye düşünüyordum.


Kendimden utanıyordum… 


İnsanlar ölüyor, ben ise onların fotoğraflarını çekiyordum. Gazetecilik mesleği böyle bir şey mi diye düşünüyordum…


YIBA Yangınında 49 kişi hayatını kaybetti.


Bir tek kişi de olsa sorumlu bulunamadı. İstifa eden de olmadı. Merdiveni bozulan, branda bezleri yırtık çıkan Ankara Belediye Başkanı Ali Dinçer de dahil…


Bu bina, yine aynı isimle YIBA Çarşısı olarak, yeni yapılan yangın merdivenleriyle, Ankara’nın Dışkapı semtinde yaşamını sürüdürüyor.


Aradan yarım asır geçmiş.


Bolu, Kartal Otel’deki faciayı ekrandan izlerken, mesleğe ilk başladığım günlerde canlı olarak yaşadığım, YIBA Çarşısı yangınını hatırladım.


Yarım asırda değişen hiçbir şey olmamıştı.

Yine, yangın merdivenleri yoktu.

Yine, branda bezleri yoktu.

Yine, çatıya kadar ulaşabilen itfaiye merdivenleri yoktu. 

Yine, bir sorumlu bulunmadı.

Yine, istifa eden de olmadı.





Sayın Bakan, 

İstifa edip adınızı tarihe yazdırın




Ama var olan tek şey;

“koltuğu korumak”, “iftira atmak” ve “yalan söylemek”


Kartal Oteli, milli park alanında ve turizm ruhsatı Turizm Bakanlığı tarafından verilmiş, turizm belgeli bir tesis. 


Tüm denetimlerini Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yapması, otelin kendi ilk yardım, yangından korunma ve itfaiye sistemini kurması, bakanlığın da bunu denetlemesi gerekiyordu.


Ancak öyle olmadı.


İş insanı, Kültür ve Turizm Bakanı Ahmet Nuri Ersoy, suçu 50 km uzaklıktaki Bolu İtfaiyesine attı. 


Hatta otelin iki adet yangın merdiveni olduğunu ekranlardan canlı yayında söyledi.


CHP’li Bolu Belediye Başkanı’nı suçladı. 2007 tarihli AKP Belediyesi’nce verilmiş itfaiye belgesini, 2024 yılında verilmiş gibi gösterdi. Üstelik bunu yandaş medyaya da servis etti.


Cevabını da aldı.


“Hazırcevap” Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan kendisine “Alçak”, “Beceriksiz”, “Terbiyesiz” diyerek cevap verdi. Özcan, Bakan Ersoy’un iftira attığını da ekledi.





RTÜK ve yayın yasağı



Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, yangınla ilgili konuştukça batıyordu. Kendisine bağlı bir kurum olan RTÜK ve başkanı Ebubekir Şahin, yardımına koştu. Bakan Ersoy’un daha da güç

durumda kalmaması ve basında tartışılmaması için otel yangınına yayın yasağı getirdi.


Ancak yasak, 24 saat bile geçmeden kaldırıldı.


Yayın yasağını koyan RTÜK ve başkanı, yayın yasağını kaldırmak zorunda kaldı.


Kim, “yayın yasağını kaldır” dedi, bilinmez. 


Ama Ankara’da, Kültür ve Turizm Bakanı’nın görevden alınacağı konuşuluyor. Kabine değişikliğinin beklendiği bu günlerde Bakan Ersoy da koltuğunu kaybedecekler arasında görünüyor.


Kartal Otel yangını onun üzerine yüklenecek ve görevden alınacak. 


Bu nedenle kimliği bilinmeyen bir makam tarafından RTÜK’e “yayın yasağını kaldır” denildi.


Bu makam, Bakan Ersoy’un kamuoyunda tartışılmasını istiyordu. 


Buradan Sayın Bakana sesleniyorum.


Siz bir iş insanınsınız. Paraya pula ihtiyacınız yok. 6 yıldan bu yana da bakanlık yapıyorsunuz.


Gelin istifa edin, adınızı da tarihe yazdırın. 


Türkiye’de, “yaşanan bir felaketten sonra istifa eden tek bakan” olun.


Aksi halde, Erdoğan tarafından görevden alınacaksınız.

Comments


Copyright©
bottom of page