CHP’nin Tarihi Direnişinden Mektup Var: “Mutlaka Kazanacağız”
- Emin Varol

- Sep 11
- 2 min read

CHP’nin 3 Muğla Milletvekili günlerdir İstanbul’da.
AKP İktidarına karşı “tarihi” direnişe imza atıyorlar.
Kol kola girerek polise direniyorlar.
Birkaç gün önce çıkan arbedede yan yana, kol kola girerek dayanışma sergilediler.
Polislerin, kalkanları ile sırtına vurarak iteklediği Gizem Özcan, polislerin arasında kalmış zor anlar yaşadı.
Cumhur Uzun ise iki kadın milletvekili arkadaşını, polis şiddetine karşı korumak için büyük bir çaba harcadı.

Süreyya Öneş Derici’in Mektubu
1977 seçimlerinden bu yana CHP’yi Ankara’dan izleyen bir Gazeteci olarak söylüyorum. CHP Milletvekili olmak, hiçbir dönemde bu kadar zor olmadı.
İstanbul’daki tarihi direnişin tanıklarından biri de Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici.
Seçim bölgesinden kilometrelerce uzaklıkta, günlerden beri bu direnişe katkı veriyor.
Süreyya Öneş Derici’den dün, “anlamlı” ve bana göre “tarihi” bir mektup aldım. Benim aracılığımla sizlere yani, Muğlalı hemşehrilerine, seçmenlerine, İstanbul direnişinin ne anlama geldiğini anlatmış.
Bir Gazeteci olarak benim görevim, vekilinizle size aracılık etmek.
İşte, bu tarihi mektubun tam metni:
“Kıymetli Emin Bey,
Öncelikle sizin nezdinizde bağımsız ve tarafsız tüm gazetecilere emekleriniz için çok teşekkür ederim.
İyi ki varsınız.
Muğla milletvekilleri olarak, İstanbul İl Başkanımız Sn. Özgür Çelik’e destek vermek üzere gittiğimiz İstanbul’da, eski il başkanlığımızın —bugünkü Genel Başkanımızın çalışma ofisi olarak kullanılan binanın— önünde, hepinizin bildiği gibi maalesef güvenlik güçlerinin partililerimiz ve milletvekilleri olarak bizlere uyguladığı orantısız güç ile bir arbede yaşandı. Milletvekillerinin dokunulmazlığının dahi artık önemsenmediği, hiçbir demokratik ülkede yaşanması mümkün olmayan bu olaylar, sizin de yakından takip ettiğiniz gibi günlerdir devam ediyor.
Bugün, demokrasiye inanan ve bunun mücadelesini veren her vatandaş gibi bizler de, sadece partimizin değil, ülkemizin içine çekildiği hukuksuzluğa isyan ediyoruz. Devletin, özellikle güvenlik güçlerinin, siyasallaşmış yargının verdiği kanunsuz kararları uygulamak üzere talimatlandırılmaları canımızı acıtıyor. Ülkemizin ilgilenmesi gereken onlarca gerçek güvenlik sorunu varken, tek sesli siyasi bir düzen kurmak uğruna, halihazırda yoğun mesai ve çok zor koşullarda görev yapan emniyet güçlerinin ve jandarmanın, Cumhuriyet Halk Partililer ile karşı karşıya getirilme operasyonunun bir parçası olarak kullanılmak istenmesini kabul etmiyoruz.
Konu sadece seçilmiş İl Başkanımız Özgür Çelik veya İstanbul İl Kongresi’nin hukuksuz olarak tedbirli şekilde iptali meselesi elbette değil. Konu Cumhuriyet Halk Partisi’nin uzun zamandır yaşadığı haksızlıklar da değil. Konu, bu ülkede muhalefetin etkisizleştirilmek istenmesi ve adeta fiilen tek partili sistemin uygulanmaya geçilmesidir.
Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri olarak, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel liderliğinde elbette ne partimiz adına ne de ülkedeki tüm demokrasiye ve Cumhuriyet değerlerine inanan vatandaşlar adına vazgeçmeye niyetli değiliz. Türkiye Cumhuriyeti’nin laik, demokratik bir hukuk devleti olması için hepimiz, her yerde üzerimize düşen her sorumluluğu yerine getireceğiz. Ve biliyoruz ki mutlaka kazanacağız.
Saygılarımla.”








Comments