The Bodrum Cup’ta, Doğal Afeti Yaşadım.

Bora, “yağmurla birlikte gelen sert fırtına” anlamına geliyor.

Tecrübeli denizici Selami kaptana göre, 37.The Bodrum Cup’ın Yalıkavak- Iasos etabında yaşananlar da bir “Bora afetiydi".

Yarışların ilk gününü rüzgârsız geçiren tekneler, ikinci günde fırtınaya, yakalandı. 14 Millik Yalıkavak-Iasos etabını ben de küçük bir tekneden izledim. Ve borayı sonuna kadar da yaşadım.

Yalıkavak’tan ayrıldıktan sonra tekneler, rüzgârlı ve dalgalı bir denizde yarıştı. Hava kapalıydı, güneş ise yoğun kara bulutların arkasından ara sıra kendini gösteriyordu.

Bulutlar ise çok yoğun ve gök yüzüne çeşitli şekiller çizerek, hareket halindeydi. Yol boyunca, yarış teknelerinden çok, bulut hareketlerinin fotoğraflarını çektik.

Öğleden sonra finiş çizgisini geçen tekneler, gecelemek için Iasos antik şehrinin yakınlarında, karaya yakın bağlandıkları sırada başlayan yağmur giderek sertleşti.

Yağmurun giderek hızlanması ve doluya dönüşmesi ile teknelerde büyük bir telaş başladı.

Açık denizde, gemi batmaz, gemi kıyıda batar

Artık, bir metre uzağı görmek mümkün değildi.

Mürettebat, teknelere yağmur ve dolu girmesini önlemeye çalışırken kaptanlar, halatlarını toplayarak alargaya, kıyıdan uzak, açık denize teknelerini çekmeye başladı.

10 kadar kaptan, yağmur ve doluya aldırmadan, teknelerini karaya bağlayan halatlardan kurtarmak için birbirlerine yardım etti.

Bazıları halatlarını keserek bazıları ise halatları denize bırakarak kıyıdan teknelerini karadan ayırdı.

Gırgır balıkçı teknelerinde yetişen 20 yıllık Selami Kaptan, bu telaşın nedenini şöyle anlattı:

“Kıyıda olursak, hem daha fazla rüzgar tutacağız, hem de herhangi bir tehlike anında kaçmamız zor olur. Gece, acil bir durumda halatı görmez, daha büyük zararlara yol açılır”

Selami Kaptan, “böyle durumlarda en selamet yer Alarga” diye devam ediyor.

“Kıyıdan uzak durmak lazım. Bu gibi ani olaylarda insanlardan ve karadan uzak durmak lazım.

Açık denizde gemi batmaz. Alargada başının çaresine bakarsın. Gemi her zaman kıyıda batar.”

Başını boradan, arkanı da karadan koru

The Bodrum Cup yarışçılarını Iasos'ta fırtına ve yağmur karşılamış, yağmur ve dolu giderek şiddetlenmişti.

Sırılsıklam olan mürettebat, minderleri ve diğer eşyaları, yağmurdan korumak için olağanüstü çaba harcıyordu. Tekne yolcuları da kendilerine yardımcı olmaya çalıştı.

“Bu bir Bora afetiydi" diyor Selami Kaptan.

37 yıllık The Bodrum Cup tarihinde ilk kez yaşandığını anlatıyor. Hatta, “tur yapan, üzerinde yolcu olan teknelerde de böyle bir olayın ilk defa görüldüğünü” söylüyor.

“Afet sırasında tekneleri kurtarmak için neden telaşla halatları kestiniz” diye sordum:

Selami Kaptan bir denizci atasözü ile cevap verdi.

“Denizciler, başını boradan, arkanı karadan koru derler.”

Sonra da atasözünün anlamını anlattı.

“Açık denizde boraya yakalanırsanız, yelkenler, brandalar yırtılır. Karada olursanız son sözü deniz söyler. Demir tarar, karaya giderseniz deniz, son sözü söylemiştir artık…”

Bu bizim bir imtihanımız…

Güllük Körfezi’nde gece karanlığında devam eden fırtına, yaklaşık bir saat sonra şiddetini kaybetti.

Ancak, yağmurun verdiği zararla mücadele, gece yarısına kadar sürdü. Tekne kaptanları ve mürettebat geç saatlerde, teknede buldukları kuru noktalarda, üzerlerine serdikleri battaniyelerin altına girerek uyudu.

Ertesi günün sabahı, mesai erken başladı.

Hava aydınlanınca, zarar ziyan daha net görüldü. Branda yırtılmış, her yeri su basmıştı.

Hava aydınlanmadan kalkan Kaptan Selami çıplak ayaklarıyla, sırılsıklam olan minderlerin kılıflarını çıkartarak, sularını sıktı. Kızı Ayşegül de kılıfları, can yelekleri ile giysileri kuruması için ipe astı.

Gemici Koray, güverteye dolan suları boşaltıyor, Müjdat ve diğer mürettebat da kaptana yardım ediyorlardı.

Selami Kaptan’ın Polen-Süt ve Bal’dan oluşan iksirini içerken sohbet ettik.

“İşte bu bizim bir imtihanımız” diyerek sözlerine başladı.

“Yağmurda ne yaşarız, personelde ne yaşarız, hizmette ne yaşarız. Hepsini böyle günlerde göz önünde bulundurabiliyoruz”

“Dün akşam ne yaşadık?” diye soruyorum.

Selami kaptan;

“Dün Yalıkavak’tan hareket ettikten sonra hava durumu, yarış boyunca alçak basınç gösteriyordu.

Alçak basınç, her zaman tehlikeli bir havadır. Ani yağmur gelebilir. Küresel olaylardan kaynaklı olarak hortum oluşabilir.”

Zeytin ağacı kökünden söküldü

Zarar ziyan konusunda ise yarış tekneleri borayı ucuz atlattı. Birkaç tekne, sürtünme nedeniyle hasar gördü. Bir tekne ise halatı bağladığı zeytin ağacını yerinden söktü.

Iasos, 37.The Bodrum Cup yarışçılarını böyle karşıladı. Yalıkavak’a dönüş etabına da yine yağmurlu bir hava ile uğurladı.

Yarışlarda yaşanan bu Bora afeti inşallah, ilk ve son olur…

,