Depremden sadece bir buçuk ay önce Hatay’daydım.
Bugün yerle bir olan, çaresizlik içinde kıvranan bu tarihi serhad şehrinin yok oluşunu, televizyon karşısında seyrederken gözyaşlarımı tutamıyorum. Hatay’ı eski haliyle görenlerden biriyim. Hafızamda da eski haliyle kalacak.
Mezopatamya’nın tam ortasındaki Hatay, tüm dinler açısından önemli bir şehir.
Çünkü;
Hatay, birçok “ilk”lere ev sahipliği yapan bir şehir.
Bu şehirde, Müslüman, Hristiyan ve Museviler, dini bayramlarını hep birlikte kutlar.
Bu dinlere ait Anadolu’daki tüm ibadet yerlerinin en eskileri Hatay’dadır.
Müslümanların ilk Camisi, Habibi Neccar Cami’i Hatay’da.
Musevilerin ilk Havra’sı Hatay’da.
Hristiyanların ilk Mağara Kilisesi, Saint Pierre Kliisesi Hatay’da.
Dünyada, ilk ışıklandırılan cadde buradadır.
Atina’dan önce, ilk gayrı resmi Olimpiyat burada yapıldı. Hatay Olimpiyatları 40 gün sürmüş.
Hatay’da, 80 bin kişilik Arena ve Hipodrom var.
Roma döneminde Hatay’ın nüfusu, bir milyona kadar ulaşmış.
Buğdayın ilk ehlileştirildiği yer Hatay’dır.
Zeytin’in ilk sofrayla buluştuğu yer Hatay’dır.
Hatay, bir Fransız şehri olabilirdi
İşte bu nedenle Hatay’a dünyadan yardım yağıyor. Tüm dinlerin huzur içinde yaşadığı bu kadar önemli olan bir şehir olan Hatay’ın Türkiye Cumhuriyeti için önemi ne?
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Lütfü Savaş anlatıyor:
”Hatay, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Şahsi meselem’ dediği bir il. Atatürk’ün Hatay’a verdiği katkıyı biliyoruz. Güneyin en güneyindeyiz. Türk topraklarına 16 yıl sonra katılmış bir serhat şehriyiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin onurlu bir serhat şehriyiz. Bayrağımıza bağlılığımızı kimse tartışamaz.
20 yıl bağımsızlık mücadelesi vermiş bir şehir. 13 medeniyet, 27 kültürün yaşadığı bu kadim şehir, başkalarının elinde olacaktı. Aynı tabloyu bir daha görmek istemiyoruz. Tayfur Sökmen (Hatay Cumhurbaşkanı) ve silah arkadaşları olmasa bugün bir Fransız şehri olabilirdik. Biz, esaretten kurtulma mücadelesi veren dedelerin torunlarıyız.”
“İktidar bizi yalnız bıraktı”
Türkiye ve tüm dinler için bu kadar önemli bir şehir olan Hatay nasıl geçiniyor? İktidar yeterli ilgili gösteriyor mu?
Depremden bir buçuk ay evvel, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Lütfü Savaş bu soruya bakın nasıl cevap veriyor? Başkan Savaş’ın, bir dönem AKP’de büyükşehir belediye başkanlığı yaptığını da hatırlatayım.
Başkan Dr. Lütfü Savaş, “bizi yalnız bıraktı “diyor iktidar için. Hatta bir adım daha ileri giderek, iktidarın “Hatay’a, Zekat niyetinde ödenek verdiğini” dile getirdi:
“ Biz de bu evi (Hatay) geçindiriyoruz. Evi geçindirenlere de biraz para verin ki misafirleri, (sığınmacılar) birlikte ağırlayalım. “Güvenme dayına, ekmek al yanına” derler. Çünkü dayın ölebilir, aç kalabilirsin. Türkiye racon kesmekle bir yere gidemiyor. “
‘Hatay halkı, verdiği vergilerin karşılığını alamıyor’’ diyen Başkan Savaş, “Hatay 2021 yılında 25 milyar vergi verdi. Buna rağmen 670 milyon Türk lirası ödenek aldı. Merkezi hükümet, Hatay’ı birçok anlamda yalnız bıraktı” diye devam ediyor.
Hatay’ı ihmal ettik. Şimdi de yerle bir ettik. Son yıllarda yok ettiğimiz birçok değer gibi Hatay da bu iktidarın ilgisizliğinin kurbanı oldu.
Hatay’ın gerekli ilgiyi görmesi için deprem de yetmedi. Bu şehre yapılan haksızlıklar sürüyor. Suriye sınırında ve tüm dünyanın dikkatinde olan Hatay “üvey evlat” muamelesi görmeye devam ediyor.
Neden?
Not: Yazıya eklenen fotoğraflar, bu büyük depremden sadece bir buçuk ay öncesine, eski Hatay’a ait. Başımız sağ olsun.
Comments