top of page

Sessiz ve Sinsi

  • Writer: engin varol
    engin varol
  • May 14
  • 3 min read


12 Mayıs Pazartesi günü, yıllardır süren bir savaşın sonuna gelindi. 

 

Terör örgütü PKK, kendini fesih ettiğini açıkladı 

 

Bu sürecin mimarları memnun. Kimilerinin beklentileri büyük.  

Şehit analarının kalpleri ağlıyor. Demokrasi, “kazanıyor”.  

 

Fesih metni üzerinde konuşulacak çok şey var. Siyasi partiler ise, açıklanan bildiri ile ilgili görüşlerini açıklıyor. 

 

Ancak, açıklanan karar sadece PKK’yı ilgilendiriyor. Örgütün diğer kolları için geçerli değil.  

 

DEM Eş başkanın çıktığı televizyon kanalında, sorulan bir soruya verdiği cevap, bunu netleştirdi.  

“Örgütün diğer kolları bulundukları ülkelerde, kendi “demokratik” savaşlarını vermektedir. Oradaki hükümetlerle karşılıklı hareket edeceklerdir. “

 


Yani, biz sadece PKK’dan sorumluyuz. Örgütün diğer ayakları bizi ilgilendirmiyor.  

 

Eş başkan çıktığı programda o kadar fazla “demokrasi” kelimesini kullandı ki konuşmasının dörtte biri bu kelimeyi içeriyordu. Seyircinin bilinçaltına işlemiştir eminim. 

 

Aynı Eş Başkan. “Barış süreci, silah kullananların demokrasi içinde siyaset yapmalarını sağlayacak” cümlesini de rahatça kurabildi.

 



Karşılığında ne bekliyorlar peki?  




1984’den bu yana faaliyetini sürdüren bir terör örgütü, nasıl oldu da feshini ilan etti, Daha da önemlisi karşılığında ne talep etti? 

 

Eş başkanın açıkladığı kadarıyla ilk beklentileri: Kendilerine göre; demokratikleşme. Ardından ise hapiste bulunan terör örgütü mensuplarının serbest kalmaları.  

 

Bunun gerçekleşmesi için ise yeni yasaların hayata geçirilmesi. Parlamento’da ki siyasi partilerin, koordineli şekilde bu varsayım yasaları desteklemeleri. 

 

Tüm ülke için “demokratik bir siyaset” istendiği iddia ediliyor.  

 

40 seneden fazla operasyonel hayatına devam eden bir terör örgütünün beklentileri gerçekten bu kadar mı?   

 

Toprak istenmiyor mu? 

Öcalan’ın serbest bırakılması?  

Yoksa bu, kaleyi içeriden fethetme stratejisi mi?  

 

Belki de terör örgütünün silahlı elemanlarının olası bir orta doğu çıkmazında hazır olması bekleniyor?  

 

Diğer ülkelerdeki örgütlere kaydırılmış mensuplar varken, içi boşalmış, eylem yapma kabiliyetini kaybetmiş bir terör örgütü haline gelen PKK ile hangi barış sürecinden bahsediyoruz?  

 



Samimiyet 

 



Kişisel olarak, bu açıklamaların gerçekliğini sorguluyorum. Hatta, inandırıcı bir yanını bulamıyorum.  

 

Bu açıklamanın ana hedefinin Anayasa değişikliği olduğunu düşünüyorum.

 

Bir tarafta, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması üzerine, halktan aldığı destek.  


Diğer taraftan ise bu tutuklama sonrası, ana muhalefet partisinin ara seçim için Cumhurbaşkanını sıkıştırması var.

 

Cumhur ittifakı tarafının ise, kendi çıkarına olan bir çözüm sürecini hızlandırdığı bir dönemdeyiz.

 

Analiz edebilenlerin çıktıları aynı; Dem Parti’nin Anayasa değişikliği için vereceği destek Cumhurbaşkanının 3. Kez seçilebilmek için yolunun açılmasını sağlayacak.

 

Dem Parti’nin ise koşulsuz olarak, “demokrasi” adına bu yönde hareket edeceğine eminim.  

 

Terör örgütü silahları bıraktı diyelim.  

 

Bitti mi? Hayır.  

 

PKK ve kurulmasına vesile olduğu diğer kollar, bunca yıl varlığını nasıl sürdürdü?  


Nasıl ve Nereden finanse edildi? 


Yurt dışında kurulan narko terörizm faaliyetleri sayesinde ayakta kaldı. 

 

Europol’un “2024, AB Terörizm Durumu ve Trendleri Raporunda”; PKK'nın da dahil olduğu "etno-milliyetçi” ve ayrılıkçı terör gruplarının AB üyesi ülkelerde aktif durumda olduğu belirtildi.  

 

Raporda, "PKK için toplanan fonların çoğunun, (bağışlar, etkinlikler, üyelik aidatları, mal ve medya ürünlerinin satışı) gibi meşru faaliyetler ile gasp, dolandırıcılık, haraç, kara para aklama, uyuşturucu kaçakçılığı ve göçmen kaçakçılığı gibi suç faaliyetlerinden elde edlidiği” belirtiliyor.  

 

Bu durum ise yeni değil.  

 

Özellikle, bazı İngiliz yapımı dizilerde kürtlerin, “özgürlük savaşlarını” finanse edebilmek adına her türlü illegal yolu kullandıkları konu ediliyor.  

 

Şimdi bu yapı da sonlanacak mı? Hayır.  

Terör örgütünün diğer ayaklarına finansman sağlamaya devam edecek. 

 

Bu kadar karlı bir finans kaynağını sonlandırmak onlar için akıl karı olmaz. 40 seneden fazla var olmak kolay iş değil.  

Diğer ayaklar da silah bıraksa bile finansman elde etme konusu sonlanmaz. Devlet şemsiyesi altına girse bile o kaynak, terör örgütü elemanlarına akmaya devam eder.  

 

Samimiyet çerçevesinde sormalıyız. 

 

Türkiye Cumhuriyeti olarak biz kimlerle aynı yatağa giriyoruz?  Zehirlenmek pahasına yılanı koynumuza niye alıyoruz? 

 



Cumhurbaşkanı Erdoğan konuyla ilgili bir açıklama yaptı  

 



Erdoğan: 

Açıklamayı, Kuzey Irak, Suriye ve Avrupa başta olmak üzere, örgütün tüm uzantılarını da kapsayan bir karar olarak değerlendiriyoruz" 

 

Açıklamanın sadece PKK’yı kapsadığı belirtilmesine rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan neden böyle bir açıklama yaptı?

 

Cumhur ittifakının beklentisi belki bu yöndeydi. Belki de “ilk adımı attık, PKK fesih edildi.  Kalanı da aynısını yapsın” mesajı verilmek istendi.  

 

Şu an gerçekleşen siyasi mühendislik, ülkenin hayrına mı olacağını henüz kimse anlamadı. Ancak, yapılan açıklamanın bir kesimi çok öfkelendirdiği kesin. 

 

Bize söylenmeyenlerin sessizliği, atılan adımların ise sinsiliği hüküm sürüyor.  



Engin Varol

Comments


© Copyright
Copyright©
bottom of page